bugün
yenile
    1. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çağdaş Latin Amerika edebiyatının iyi bütün özelliklerine sahip bir kitap. Hayatı, kitaplarla örülü labirentlerde geçen insanları anlatıyor. Gerek gerçek anlamda gerekse mecazi anlamda kitaplardan kendilerine ayrı bir dünya kurmuş insanların hikayesi. Vardır böyleleri, evlerine gidersiniz, üst üste konmuş büyük, ciltli kitapları sehpa niyetine kullanırlar. Her yer toz, karışıklık içindedir ve buna rağmen hangi kitap nerededir, ne anlatır bilirler. Ölümleri de kitap yüzünden veya kitap uğruna olur çok zaman. Tam da böyle kahramanların ve kitap yüzünden ölümün olduğu bir kurmacanın içine sokuyor bizi Dominguez. Toru topu 90 sayfada binlerce kitaplık bir dünyaya, yüzlerce yıldır devam eden bir yolculuğa dahil ediyor. Üstelik bunu yaparken diğer taraftan kitap üzerine yüzlerce yıldır sorulan soruları ve bugünün çok satmak meselelerini de ince ince ipe diziyor. Dünyaca ünlü illüstratör Peter Sis’in büyülü desenleri eşlik ediyor ayrıca. Seda Ersavcı’nın metnin ritmini hiç aksatmayan çevirisinin özellikle altı çizilmeli.
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kitap aşıklarının severek okuyacağı masal tadında bir öykü. bir oturuşta bitiyor en azından.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "şayet hayatınızın bir anlamı olup olmadığından çok emin değilseniz ve bunu bir deneye tabi tutmak isterseniz, yahut tüm düşüncelerinizi unutup başka bir adama dönüşmek gibi bir derdiniz varsa orası tam da size göredir. yalnızlıktan ölmek ve kendinizi bir köpek gibi hissetmekse gayeniz, öylesi bir yere gitmeniz gerekir. lamı cimi yok. hissizlik… dikkat dağıtacak hiçbir şey yok; teselli bulacak bir şey de. gölgesi olmayan bir mekân… vahşi… başka yerde zor rastlanır bir gökyüzü var orada."